Akhisar Üniversitesi

Lale Lokantası

lale

01-01-1970 00:00 Kategori: Siyaset

Akhisar Ülkü Ocakları'ndan Milli Birlik Ve Beraberlik Gecesi

Akhisar Ülkü Ocakları'ndan Milli Birlik Ve Beraberlik Gecesi
  • Facebook Paylaş
  • Yorum Yaz

""

   Akhisar Ülkü Ocakları'nın 3 Mayıs Türk Günü sebebiyle düzenlemiş olduğu Milli Birlik ve Beraberlik gecesi Selçuk Restorant'a yapıldı.

   Gece yemek eşliğinde Oğuzhan Mehter Takımı'nın konseri ile başladı. Mehter takımının konserinden sonra Akhisar Ülkü Ocakları Başkanı İskender Çelik konuşmasını yaptı. Başkan Çelik: " Atatürk’ün vefat etmesi sonrasında patlak veren 2. Dünya Savaşı'nda Türkiye’yi yöneten Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, ekibiyle birlikte Türkiye’yi savaşa sokmamış ama esen rüzgârlara göre tavır almak gibi bir kültürü siyasetimize yerleştirmiştir. Almanların zayıflayıp sarvet ordusunun üstünlüğü ele geçirdiği 1944 başında Türkiye’de Türk Milliyetçileri hapis ve işkencelere maruz bırakılmış. Bizzat Cumhurbaşkanı İnönü 19 Mayıs 1944 törenlerinde yapmış olduğu meşhur konuşmada Türkçüleri hükümete yıkmak amaçlı fesat teşekkülleri kurmakla suçlanmıştır.

   Türk milliyetçilerine yönelik tedhiş kampanyasını, büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız’ ın dönemin başkanı Şükrü Saraçoğlu‘ na yazdığı ve Orhun Dergisinin Mart ve Nisan sayılarında yayınlanan 2 açık mektubu tetiklemiştir. Atsız mektuplarında başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere devlet kadrosu içersine sızmış olan koministlere dikkat çeker. Bunun üzerine Atsız ve aralarında rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Fethi Tevetoğlu, Necdet Sancar, Reha Oğuz Türkan’ ın bulunduğu 22 arkadaşı Sabahattin Ali’nin şikayeti üzerine tutuklanır ve mahkemeye çıkarılır. İkinci duruşma tarihi olan 3 Mayıs 1944 günü Ankara’da Atsız ve arkadaşlarına destek olmak üzere binlerce öğrenci gösteri yapar. Aralarından bir çoğu yaralanır. 1947 yılında sonuçlanan davada Türkçüler beraat eder.

  Sovyetler yaranmak için İnönü bir taraftan Türkçülere yönelik karalama kampanyası başlatırken diğer yandan savaş sırasında kaçıp Türkiye’ye sığınmış olan soydaşlarımızı Sovyetlere teslim eder. Sarp Sınır Kapısı'nda teslim edilen 200 civarındaki soydaşımız Türk askerinin gözü önünde Rus askerlerince kurşuna dizilir.

  Asil Gönül başlarım;

  Bugünde Türkçülüğe karşı bir kampanya yürütülmektedir. Gerek ABD gerekse AB üzerinden yapılan “Telkin ve Ricalarla” Türkiye'nin Türk kimliğini benimsemesi Anayasasını federal yapıya geçecek şekilde değiştirme talepleri söz konusudur. Malesef bu ricalara ciddi manada kulak verilmesini görmekteyiz. Bugün devlet kendi eliyle TRT ŞEŞ gibi bir uygulamayı devreye sokarak Anayasamızda ki resmi dil Türkçedir. Amir hükmünü delmiştir. Türkiye’de alt kimlik üst kimlik tartışmaları ile Türklük tartışılır hale sokulmaktadır. Gerek PKK gerekse Ermeniden özür kampanyaları ile Türklük gurur ve şuuru sindirilmek istenmiştir. Fakat bir şeyi unutmuşlardır;

  Biz Ülkü Ocaklılar ve Türk Milliyetçileri olarak Türkiye’nin Türklükten uzaklaştırmasına her zemin ve mekânda müsaade etmeyeceğiz. Atatürk’ün kurduğu Türk Cumhuriyeti'nin Türklüğünü koruma gelecek nesillere aktarmada son derece hassas olacağız. Sadece Anadolu Türklüğünün değil Avrasya Türklüğünün de gözü, Kulağı ve eli olacağımıza kimsenin şüphesi olmasın. Sözlerimi AZİZ Atatürk’ün veciz ifadesiyle tamamlamak istiyorum;

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! ." dedi.

Daha sonra MHP İlçe Teşkilatı Başkanı Ali Çavdar konuşması gerçekleştirdi. Başkan Çavdar: " Allah ın selamı ve bereketi üzerinize olsun. Bugün yaşadağımız şartlarda 3 Mayıs'ın önemini çok daha iyi anlamaktayız. Bugün Türkiye, etnik milliyetçiliği körükleyen bir zihniyetle yönetilmektedir. Vatanımız 36 etnik kökene bölünmektedir. İşte bu zihniyete karşı 3 Mayıs 1944'de vermiş olduğumuz mücadele daha büyük anlam kazanmaktadır. Türklük şuurunu sorgulayanların, Türk olmakla gurur duyanları, ırkçılıkla suçlayanların aydın olduğu günümüzde 3 Mayıs ın önemi bir kat daha artmaktadır. Özellikle  1984 yılından sonra Türkiye de uygulanmak istenen bölücü odaklar yeni bir etnik köken, yeni bir millet kavramıyla vatanımızı bölüp parçalalamak istemektedirler.

 Bugün bizi sevk ve idare ettiğini zanneden iktidar, ülkemizi bölmek parçalamak için açılım adı altında bir takım etnik güçlere destek vermektedir. Bu desteğin sonucunda 1 ay içerisinde 27 tane genç Türk evladını toprağa verdik. Bunlardan biri de Akhisarımızın Devlet Hastahanesi'ndeydi. Aslında ben bu konuşmayı yapmak istemiyordum. Ama gördüğüm rezalet karşısında bu konuşmayı yapmak zorunda kaldım. Ben sizlere soruyorum. Kaçınız Akhisar Devlet Hastahanesi'nde yatmakta olan şehidimizi bilmekteydi? Bugün Diyarbakır Belediye Başkanı herhangi bir terörist öldürüldüğünde tüm araçlarını o teröristin emrine vermektedir. Fakat bizim Devlet Hastahanesi'nde yatmakta olan şehidimize bir tören bile çok görüldü. Sabah Devlet Hastahanesi'nde olan şehidimizi almaya gittiğimizde malesef Akhisaramızdan ne bir bürokrat ne de bir siyasi kişi orada yoktu. Daha sonra göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bir manganın gelmesi üzerine sanki Akhisar halkından kaçırırcasına Akhisar dışındaki çevre yollardan Gördes'e götürüldü. Bu Türk milleti, bu idareci zihniyetin davranışını unutmayacak ve bunun hesabını soracaktır. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!. " dedi.

  Konuşmalardan sonra Akhisar Ülkü Ocakları'nın hazırlatmış olduğu üzerinde Osmanlı Tuğrası'nın bulunduğu tablo açık arttırma ile satıldı. 500 TL ile başlayan ve oldukça çekişmeli geçen açık attırma 3000 TL de alıcısını buldu. Tabloyu ise 3000 TL ye 2. Başkan Usamettin Sevim aldı.

 Açık attırmadan sonra hediyeli çekiliş ve halk oyunları gösterileri gerçekleşti ve gece sona erdi.


#album=00177#

Bu haber 1372 defa okunmuştur.
HABERE YORUM YAZIN



FACEBOOK YORUM


DİĞER Siyaset HABERLERİ

Karahan

gazete manşetleri
ANKETİMİZE KATILIN

iyi mi

NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU

E-BÜLTEN ABONELİĞİ