Haber Akhisar

Bu gün Resmi Gazete’de yeralan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 9 bakanlığın katılımı ile “Yeşil Mutabakat Çalışma Grubunun” oluşturulduğunu öğrendik.

Bilindiği gibi AB, bu gün küresel emisyonlar içindeki payını düşürme konusunda önemli hedefler koymakta ve bu yolda kararlı adımlar atmaktadır.

İklimle ilgili hedeflerin gerçekleşebilmesi için baş koşulu ekonominin tümünde karbonun etkin biçimde fiyatlandırılması olarak gören Avrupa Komisyonu, AB’den karbon kaçağını azaltmak amacıyla, sınırda karbon düzenlemesi öngörmektedir.

Bu düzenlemenin hayata geçmesi durumunda ihracatının neredeyse yarısını AB ülkelerine yapan ülkemiz yıllık 2 milyar Euro gibi bir vergi ile karşı karşıya kalacaktır.

Bu sebeple 9 bakanlığın katılımı ile oluşturulacak “Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” önemli bir adımdır ancak Paris İklim Anlaşmasını henüz onaylamamış olmamız bu çalışma grubunu kadük hale getirecektir.

Paris İklim Anlaşmasına imza atan ülkemiz anlaşmayı henüz onaylamamıştır. Ve ne yazık ki anlaşmayı onaylamayan 6 ülkeden birisi durumundadır. Oysa Avrupa Yeşil Mutabakat Belgesi incelendiğinde Avrupa Komisyonunun önümüzdeki dönemdeki bütün kapsamlı ticaret anlaşmaları için Paris anlaşmasını asıl unsur olarak gördüğünü görmekteyiz. Benzer durum finansal kuruluşlarda da görülmekte.

Dünya önemli bir değişimin arefesinde. Artık bir kriz haline gelmiş olan iklim değişikliği ve bu kriz halinden en az hasarla çıkmak için atılan adımlar yeni bir ekonomik modeli zorunlu hale getiriyor. Paris İklim Anlaşması bu amaçla atılmış önemli bir adımdır. İktidarın Paris iklim Anlaşmasını henüz onaylamamış olması ülkemizi bu devrim niteliğindeki değişime ayak uyduramamasına neden olacaktır.